28 Aralık 2012 Cuma

2013 kararları vol:1

2013 e sayılı günler kalmışken 2013 için aldığım kararları yazayım diyorum..bunu bir liste halinde yazıcam,şimdiye kadar yapmadığım birşey aslında aklımda bişeyde yok tamamen doğaçlama olucak;

1** Yediklerime dikkat edicem kesinlikle(bu dikkat etme kesinlikle diyet anlamında değil,şu kansızlığımı geçirecek şeyler yicem,kansızlık yapan gıdaları yemeye son!)

2**Aileme ve gerçekten değer verdiğim,banada değer veren arkadaşlarıma daha çok zaman ayırıcam.

3**İstediğim alanda çalışmak için çabalamaya devam edicem(umarım en fazla 2 aya bulurum yoksa bu ev modu beni gerçekten ev hanımı yapıcak)

4**İnsanları çok fazla takmadan,kendi sağlığım ve yaşamım için birazcık umursamaz olucam.

5**Daha çok kitap okucam.(eskiden sabahlara kadar uyumaz kitap bitirirdim,gerçekten özledim

23 Aralık 2012 Pazar

hadi 2013 yaklaşırken düşünmeye başlayayım,seneye bu zamanlar acaba nolcak?nerde olcam falan?
çok düşünmesemde olur aslında çünkü bidahaki ayın bu gününde nerde olcagım napcagım bile belli değil ki 2013 ün Aralık ayını düşüneyim.Şuan noldu bilmiyorum gayet iyi günümdeydim(hernekadar kış mevsimi olsa da )dizi falan izledim,güldüm ama birden içimde inanılmaz bir dert oldu,bir de sinir...gerçekten sinirliyim şuan nedeni yok valla bilmiyorum en iyisi uyuyayım ben ,geçer o zaman heralde sanırsam galiba.
bekle,sabret,hazmet,bekle,sabret,hazmet,bekle,sabret,hazmet hayat bundan ibaret.

22 Aralık 2012 Cumartesi

maya!

 Bu arada dün 21.12.2012 idi.Maya takviminin son günü=kıyamet ..Türkiye saatiyle 13.11 de kopacağı söylenen kıyamet kopmadı ki ben buraya yazıyorum..Zaten biliyorduk bizim inancımıza göre böyle bir şeyin mümkün olmayacağını,ancak Türk basınının bu kadar aptal olduğunu daha önce görmemiştim,belki de kabullenemedim bilmiyorum.Şirince'den yapılan yayınlar,o güzelim Şirince'nin düştüğü haller..yazık ya berbattı hakikaten..Bu kadar ucuz olmamalı ekrana çıkan ve program yapan insanlar,birazcık kaliteli olsa sıkıcı,izlenmez anlamına mı geliyor artık basın için bilmiyorum ki...

p.s:kıyamet tarihinde sapma olabilirmiş.pazar günü akşamına kadar kopabilir diye söylentiler var,insanları tedirgin etmekten hoşlanan maya yanlısı toplulukları teknolojinin bu kadar ilerlediği günlerde görmek ,gerçekten acı veriyor bana
2.p.s:yazı rengimde kıyamet kırmızısı nihahaha(tövbe tövbe)

gidişatımı seçemememin çelişkili acısı!

Birkaç gündür yazmak hep aklımda ancak doğru düzgün internete giremedim e telefondanda yazamıyorum zarif diye aldığım telefonun zarif özelliğini sağladığı ekranı gayet küçük olduğundan..Son günlerde istediğim meslek ve sektörde çalışmak için çabalamalardayım.İş görüşmesine gittiğim yerde gayet teknik bir görüşmeye katıldım ik da.Şaşırtıcı olan kendimi başarılı görmem ta ki tecrübe kelimesini duyana dek...
İnsanları dinledim,okudum,gördüm,duydum falan bu yaşıma kadar.Çoğu aslında ben bu mesleği istememiştim,gerçekten aklımda yoktu,sonradan hobim işim oldu tarzında cümleler çok hayatta..bende zaten biraz bunlardanım,e kim çocukken istediği mesleğe sahip oluyor ki..varsa böyle bir insan takdiri hak ediyor bence..ben küçüklüğümden beri mesela hukukçu olmak istemiştim.sırf bunun için öss denilen lanet stresş 2 sene çektim,ilk sene olmadığından tercih yapmadım falan filan..neyse şimdi noldu,mezun oldum,bölümümün getirdiği dallardan birine tamam ya benim buna ilgim var diye yöneldim.Eeeeee..döndük yine en başa,bu sefer de stajın yok,part time işin yok yahu biz seni napalım modunda işverenler.tamam sizde haklısınız ..da ben nerde çalışıp para kazanıcam onu bi söyleseniz!
Bir panele  katıldım geçen gün stil danışmanı olan bir bayanın konuşması etkiledi beni,kendisi mühendis.hooop olmuş stil danışmanı..istediğim alanda başvurularımın hepsi olumsuzdu diyor,burdan çıkardığım sonuç 1: evet aynen bende o durumdayım,demekki bir tek benim başıma gelmemiş,oh sevindim.
daha sonra mecbur farklı bir sektörde işe başladım baktım aslnda benim istediğim bu değil,en başta başvurduğum sektöründe dışında çalışıyorum artık sevdiğim işi yapıyorum;o markalara danışmanlık.burdan çıkardığım sonuç 2: haydaaa,istediğim sektörde diretmemem mi gerekiyor?anlamadım ben şimdi olayı...
İş yaşamı teorik bilgiden farklı bunu anladım,istediğim alan ve sektörün bana uygun olup olmadığını işe girdiğimde(kocaman bir inşAaaalllaaaaahhh çekiyorum burda)görücem..
Ama burda önemli olan bir kez daha farkına vardığım,insan gerçekten nerde olucağını seçemiyor ,2 sene sonrasını planlasanda öyle olmuyor.Hayatın gidişatı,belki teknoloji,belki kader,belki yaptığın hatalar,belki başarıların seni farklı yönlere savuruyor.Bence bunun iyi yada kötü olduğunuda hiçbir insan hiçbir zaman farkedemiyor,anlayamıyor ve anlamayacak ta!

18 Aralık 2012 Salı

uzak

Birşeyler yazmak istiyorum sabahlara kadar hiç durmadan,hiç yorulmadan,hiç bıkmadan...ama bir yandan başağrısı biryandan 2 lafı bir araya getirememe durumu mevcut şuan...

sıkıldım ama insanların beni anlamamasından.artık anlamasalarda olur modunda takılsamda insan gerçekten arada şöyle içini dökebileceği bir dost arıyormuş...bu yaşıma kadar gerçekten parmaklarımın sayısını geçmeyen dostlarım oldu,sağolsunlar ama şu son 2 yıldır bir uzaklaşma sözkonusu..hele ki bir tanesini kaybettiğime o kadar üzülüyorum ve kendime kızıyorum ki..uzaklarda çok uzaklarda öğretmen kendisi.acaba o da düşünüyor mudur beni?o da ah olsa da içimi döksem diyormudur ki?

zor sevdiğimden...

çok sevdiğimden değil zor sevdiğimden..sıla'nın yeni klip çektiği şarkısının sözleri bunlar.Ses,söz mükemmel gerçekten.Bir insa bu kadar şarkıları,böyle derin sözleri nasıl yazabilir?ne yaşamış olabilir ki?tarzında soruları tekrardan aklıma düşürdü sıla bugün.Sıladan önce bu isim Sezen Aksu'dur.Kendisi halada yazıyor yok böyle bir duygu,derin düşünce..Sezen Aksu'nun genç versiyonu Sıla bence artık.Tarzı falanda pek göstermiyor aslında sert yapılı gibi görünse de insanları dış görünüşünden ibaret sanmamamız gerektiğini kanıtlıyor...

5 Aralık 2012 Çarşamba

iyiki doğmuş!

bugün 5 aralık.2009 yılından itibaren aralık ayının 5 i benim için gerçekten güzel bir tarih olarak kayıtlı..sabah 8 de kalktım güzel bir kahvaltı hazırlamak için,günün anlam ve önemine ithafen..sonra doğumgünü çocuğu geldi .Çalışması gerektiğinden şu saatlerde doğum günü kutlamalarını sosyal ağlarda devam ettirmekteyiz ama ben gerçekten mutluyum,onu bütün gün şımartmak istiyorum ve bu gerçekten hoşuma gidiyor :)

PS:annesine çiçek göndermeyi bile düşündüm,iyiki doğurdun diye o derece yani:) tabi kadın sonra ay ne yagcı kız der diye vazgeçtim :P

bir de klasik pasta yapma merasimimde gerçekleşti keşke işe gitmesi gerekmese de yeseydi daha iyiydi ama olsun...

İyiki doğdu ,iyiki var, iyikiiiii iyikkiiiiiiiiii    

28 Kasım 2012 Çarşamba

...



Son zamanlarda en çok dinlediğim ve gerçekten inanarak söylediğim şarkı...hala umudum var hadi bakalım!

özlemeyi unutmuş.

çarşamba bugün...2 hafta önceki çarşambadan beri evet böyle bundan sonra ben sakin olucam,kafama takmak yok herşey güzel olucak sıkmak yok,o arasın o bişeler yapmak istesin diye bekliyorum.hala bekliyorum..benim bişe yaptığım yok evde oturup iş arama sitelerinde takılmak,blog okumak,yazmak yada facebooka eblek gibi bakmak dışında.o ise sınavlarıyla baş etmeye çalışıyo ama eskiden de sınav vardı eskiden de şu vardı eskidende bu vardı bıdı bıdı bıdı bıdı bıdı...bence telefonda konuşmak yetiyor artık ona.yüzyüze görüşmese de özlemiyor falan...özlemeyi unutmuş olabilir mi?insan özlemeyi öğrenir yada unutur mu var mı böyle bişe acaba?eger varsa o unuttu buna eminim yani...yada kendime itiraf etmeliyim artık ve buna alışmalıyım ki tekrardan bi fenalık olursa diye...sevmiyo mu ki acaba?aşkın ömrü gerçekten 3 yıl mı?eger öyleyse çok aptalca bu gerçekten aptalca!

bok beyinli insan müsvettelerinin yükselişinin acınası durumu!

Höptirik yani.dün akşam saatlerinde yeni mezun ve istediğim gibi iş bulamayan,birçoğunu beğenmeyen benim istediğim aslında şu ama of işte yani ordanda henüz dönmediler modunda takılan ben bişey öğrendim.Saçna sapan kopyalarla o küçük beyinleriyle zar zor mezun olan ama anası babası gayet iyi yerlerde olan torpilli müsvettelerinin ne kadar güzel yerlere işe girdiğini ve ne kadar güzel PARA alcaklarını duyunca koltukta uyuma modundan biranda ahh be diyip midesine büyük bişe oturmuş moduna geçtim ancak yazıyorum çünkü o an içimden yazmak bile gelmedi o derece yani...

insanlar bok beyinli ama işleri yürüyo işte napıcaksın,bizde ancak böyle laf söyleyebiliriz kendi çapımızda neden?çünkü torpilimiz yok,neden?çünkü her talihsizlik benim başıma gelir..neden?çünkü gayet iyi niyetliyim ve hala da hayırlısı diyip kendimi avutuyorum.kocaman bir aferin gelsin bana yan masadan hadi bakalım.

7 Kasım 2012 Çarşamba

***

edebiyat konusunda köreldiğimi hissettim bu akşam..eskiden daha güzel yazardım bunu da eski yazdıklarımdan birtanesini bulmamla anladım..

tarih: 19 mayıs 2009 

çocuk olsak yeniden,saklanbaçta sobelendik diye üzülsek sadece...daha iyi saklanamadığımız için olsa keşkelerimiz..mahalledeki arkdaşlarımız sadece oyuna çağırmadığımız için küsse,kırılsa bir şekere yada bir oyuncak bebekle oynamaya izin gönlünü alabilse...kırgınıklarımızı bir ewcilik oyununda unutabilsek..biraz daha oyun oynamak için karnımızın acıkmadgı yalanını annemize söylememiz gibi ufak ve büyütülmücek kadar zararsız olsa söylediğimiz yalanlar....sewebilsek karşılık beklemeden,oyuncak bebeğimizi kaybetmekten korkar gibi korkarak....sewilsek annemizin,babamızın bizi sewdiği gibi mahalledeki en yakın arkadaşımızın karşılıksız we saf sewgisi gibi....hayat çabuk we boş geçmese...aslında gülerken,oynarken içten içe başka şeyler düşünmesek düşünmek zorunda kalmasak....hayatın engebelerine hep göğüs germek zorunda kalmasak,pes edebilsek...yada mola werebilsek istediğimiz zaman......yaptıgımız şeyler için daha dogrusu elimizde olmadan gelişen durumlar için kendimizi affettirsek,affetmeyi öğretebilsek...açıklamalarımızı anlasa en yakınımız....aslında hiçbişeyin göründüğü gibi olmadığını gösterebilsek yada o gücü bulabilsek kendimizde...aramıyoruz sormuyoruz diye unutuldugunu sanmasa uzaktaki ama aslında en yakınımızdakiler

6 Kasım 2012 Salı

öğrenilmiş mut(lu)suzluk...

insan mutlu olmayı yada olmamayı kendisi becerebiliyor bence..yapılan sürpriz yada yaşanan olaydan illaki mutlu olucaksın yada mutsuz olucaksın diye birşey yok kişiye bağlı bu anladım.

daha pozitif olmalı ve kafaya takmamayı artık yavaştan uygulamaya geçiriyorum sanırım..aman nazar değmessiiiinnn!

5 Kasım 2012 Pazartesi

herşey güzel olacak.

son yazım baya melankolik ve umutsuz olmuş ama berbat bi geceydi cidden...uzun bir kurban bayramı tatilinden sonra tekrar istanbuldayım.berbat gece yaşadığım üzüntü şimdilik geçti hallettik sayılır ama tam konuşulmadı herşey herzamanki gibi yarım kaldı söylenmedi falan...önümüzdeki günlerde hepsi çözümlenecek umudum var...
umut umut umudum var diye diye devam ediyorum bundan sonra da herşey güzel olacak inanıyorum herşey güzel olacak modunda devam edicem 40 kere söyleyince olur belki kimbilir;)


not:buarada 40lı rakamlar artık güzel geliyor sanki bana güzel biriyle güzel rakamlardayım inşallah daha güzel 50 60 70 şeklinde devam eder bu rakamlarda :) 

19 Ekim 2012 Cuma

umut...

bu gece ağlama gecem...en son ne zaman ağlamıştım bukadar bilmiyorum..ekranı çift görüyorum.

belki iyi şeyler olucak belki de kötü.....ben olumsuz düşündüğüm için ağlıyorum halime,ağlıyorum ağlıyorum hiç durmadan.....

inşallah güzel şeyler yazarım diyorum yine gözyaşlarımı tuşlara dökerek...

18 Ekim 2012 Perşembe

yoruldum.

Çok yorgunum çok,bu yorgunluk nasıl geçer bilmiyorum..ne yapmalıyım bilmiyorum gerçekten...

17 Ekim 2012 Çarşamba

felix felix felix!

Buarada önemli bir olay oldu.Baya önemli bence.

Ev arkadaşımız evden ayrılınca ona ait olan televizyonuda aldı gitti,tv alana kadar laptoplarımız onun görevini yerine getiriyordu bugüne kadar..

uzun bir zaman diliminden bahsediyorum e tabi sürekli bilgisayardan yabancı diziydi türk dizileriydi derken haberden uzak kalıyorsun,sosyal ağlarda daha fazla aktifsin...sonra facebookta insanların paylaşımlarından bir felix furyası başladı.neymiş bu ya diyerekten google a sordum.birde baktım ki  adam uzaydan atlamış!!!

Yıl olmuş 2012,hala bilmem ne ...çok kullandığım bir cümledir bu.Teknolojinin ne boyutlara geldiğini,dünyanın - hernekadar etrafta savaşlar,yoksulluk gibi berbat kavramlar olsa da - ne kadar geliştiğinin göstergesi.Kendim atlamış kadar mutlu oldum :)

işte haberi;



 Felix Baumgartner, ABD’nin New Mexico eyaletindeki Roswell uzay üssünden özel bir kapsül ve tulum içinde çıktığı 38 bin 700 metreden Dünya’ya atladı. Tüm dünyanın nefesini tutarak izlediği bu denemede Baumgartner, 52 yıldır kırılamayan en uzun serbest düşüş, en yüksek atlama, balonla en yükseğe çıkma ve en hızlı insan rekorlarını hiçbir hava aracı korunması olmaksızın kırmak için kendini boşluğa bıraktı ve bunlardan üçünü gerçekleştirdi.
Rüzgâr şiddetinin dün saatte 3 kilometreyi aşmayacağı kesinleşince Baumgartner’ı stratosfer katmanına taşıyacak 850 bin metreküplük plastik helyum balonu şişirilmeye başlandı. Balon, 1360 kilogram ağırlığındaki özel kapsülün içindeki Baumgartner’ı TSİ 18.30’da yaklaşık 2 saat 40 dakika süren bir yolculuktan sonra uzaya çıkararak, en yüksek kapasiteli jetlerin bile erişebileceğinden üç kat daha fazla yükseğe ulaştı.
Ses duvarını geçti
40 maddelik kontrol listesini gözden geçiren Baumgartner’ı, Roswell’den izleyen ailesi ve sevgilisi bu anlarda gözyaşlarına hakim olamadı. Kontrollerini, rekorlarını devralmaya hazırlandığı Joe Kittinger’ın talimatlarıyla tamamlayan Baumgartner, TSİ 21.15’te tüpünde kalan 10 dakikalık oksijeniyle kendini boşluğa bıraktı. Bu sırada tüm dünyada ekranları başında atlayışa kilitlenen insanlar nefeslerini tuttu
10 dakikada indi
Ses hızı duvarını aşarak 1136 kilometre hızla inişe geçen Baumgartner, 4 dakika 19 saniye boyunca serbest uçuş yaptı. Baumgartner, yeryüzüne bin 524 metre kala paraşütünü açarak tam 10 dakikada güvenli bir iniş yaptı. Avusturalyalı paraşütçü böylece en yüksek serbest atlama, en hızlı insan ve balonla en yükseğe çıkan insan rekorlarını ele geçirdi.  Baumgartner martta 21 bin, temmuzda ise 29 bin metreden başarıyla atlamıştı. Bu denemesi ekstrem paraşütçülük kariyerinin son atlayışı oldu.
Atlayıştan notlar
* Kapsüle 30 kamera  yerleştirildi.
Sadece internetten 7 milyonun üzerinde kişi rekor denemesini naklen takip etti.
* Baumgartner’ın rekor denemesi tesadüfen, ABD’li test pilotu Chuck Yeager’ın uçakla ses hızını aşan ilk adam olarak 50 yıl önce tarihe geçtiği günün yıldönümüne denk geldi.
* Çılgın paraşütçünün atlayışta giydiği özel tulumunun fiyatı 200 bin dolardı.

değiştiremediğim...


İnsanların değişmesini beklemek gerçekten aptallığın son noktası,saflığın dibiymiş.Bunu üç yıl gibi uzun bir zamandan sonra anlamanın sonunda geriye kalan  yıprattığınız ruh haliniz,çöktürdüğünüz bedeniniz...

Beklemek,beklemek sürekli sizin istediğiniz şeyleri yapıcak birgün mutlaka diye umut etmek gereksizmiş.Karşınızdaki yine bildiğini okuyor yine siz üzülüyorsunuz ve yıpranıyorsunuz bukadar işte!

15 Ağustos 2012 Çarşamba

yolcu

İstanbul'da son saatler...belirsiz yaşanan birkaç ayın ardından dahada belirsizliğe gidilen bugün...otobüsün son durağında beni ne beklediğinin ve bundan sonrada hayatımda nelerin olacağının belirsizliği inanılmaz bir nötrlük veriyor beynime..sıfır düşünce,sıfır kaygı sadece biraz burukluk var hep bir acaba?sorusu içimde..sonrasında ''hayırlısı '' ile biten düşünceler...

Hayatın gerçekten ne zaman ne getireceği ve ne götüreceği hiç belli olmuyormuş.yaşadıkça,gördükçe,çektikçe hatta süründükçe anlaşılıyor bu.

Arkada bırakılanların arkada kalması mı üzer yoksa bırakılan haketmiş midir yada bırakılanın hiçbirşey söylememesi mi acıtır insanı?



yarım kalan,unutulmuş,söylenmemiş sözler var hala ve hala...

11 Ağustos 2012 Cumartesi

kendime çok üzülüyorum.

kabuslu gün...

Yine kötü bir anım ve yine blog aklıma geldi ..hayatımda ilk defa yaz okulundayım saçma sapan tek bir dersten.neyse ayrıntılara gerek yok..gece zaten geç yatan bendeniz sabaha karşı anlamdıramadığı korkunç bir rüyayla yataktan çığlık atarak uyanır ve rüyayla dışarda hissettiği ancak olmayan şeyler onu fena korkutur..güneşin doğmasını bekliyorum uyumak için o derece...saat 6.26 hava aydınlandı ama yeterli değil hala uyumak için...

29 Şubat 2012 Çarşamba

ÖTENAZİ TRENİ!

Julijonas Urbonas’ın geliştirdiği konsept ötanazi treni, İngiltere’de günün konusu oldu.


Londra’da Royal College of Art öğrencisi Litvanyalı mühendis Julijonas Urbonas’ın geliştirdiği konsept ötanazi treni, İngiltere’de günün konusu oldu. Teoride tüm yolcularını öldürmesi için planlanan tren, saniyede 100 metre hızla hareket ediyor. Yolun    sonuna gelindiğinde beynine oksijen gitmeyen yolcu, acı çekmeden hayata veda ediyor. Urbonas, düzeneğinin isteyenlere insani ve zarif bir ölüm sağladığını söylüyor.

Nasıl bir hayalgücüdür amaç nedir gerçekten haberi açınca çok şaşırdım yani..ilk 2 dönemeç beyin ölümü gerçekleştiriyormuş daha sonrakileri kesin ölüm gerçekleşsin diye yapmışlar !!

16 Ocak 2012 Pazartesi

finallerin sonu...

yarın son final sınavı olacak bendenizin son sınav olmasından dolayı sıfır çalışma isteği bulundurması pöffttirriiik yanii..okulumda son gördüğüm kış son güz dönemim olmasını düşündükçe de bir garip burukluk hissettiğim son sınavım değişikmiş 4 olmak gerçekten ...

6 Ocak 2012 Cuma

uçurumu sevenin kanatları olmalı**

öyle bir hayat yasiyorum ki ,

cenneti de gördüm , cehennemi de

öyle bir ask yasadim ki

tutkuyu da gördüm , pes etmeyi de.

bazilari seyrederken hayati en önden,

kendime bir sahne buldum oynadim.

öyle bir rol vermisler ki ,

okudum okudum anlamadim.

kendi kendime konustum bazen evimde,

hem kizdim hem güldüm halime,

sonra dedim ki " söz ver kendine "

denizleri seviyorsan , dalgalari da seveceksin 

sevilmek istiyorsan , önce sevmeyi bileceksin 

uçmayi seviyorsan , düsmeyi de bileceksin.

korkarak yasiyorsan , yalnizca hayati seyredersin.

öyle bir hayat yasadim ki , son yolculuklari erken tanidim

öyle çok degerliymis ki zaman,

hep acele etmem bundan, anladim...

5 Ocak 2012 Perşembe

adele...

someone like you,one and only,hiding my heart,turning tables...hepsinde aynı duygu gibi dursa da hepsi farklı hepsi birbirinden muhteşem şarkılar...
ADELE...beni bu aralar dinlendiren şarkıları seslendiren tapılası sanatçı,bir çok sıfatı da ekleyebilirm ama yazıya dökmekte zorlanıyorum  adele oohh gözlerimi açarak jest ve mimiklerimle anlatabilirim bunu yani...mükemmelsiin gerçekten böyle bir sesi inşallah birgün sahnede canlı canlı görür ve dinlerimm...bu yazının devamı olarak evet adele yi sahnede izledim  mükemmel ötesiydi demek istiyorummm...inşallahh bu şansı yakalarıııııııııımmmmmmmmmmmmm!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!


someone like you


I heard that you're settled down,
That you found a girl and you're married now,
I heard that your dreams came true,
Guess she gave you things I didn't give to you,
Old friend, why are you so shy?
Ain't like you to hold back or hide from the light,


I hate to turn up out of the blue uninvited,
But I couldn't stay away, I couldn't fight it,
I had hoped you'd see my face,
And that you'd be reminded that for me it isn't over,


Never mind, I'll find someone like you,
I wish nothing but the best for you, too,
Don't forget me, I beg,
I remember you said,
"Sometimes it lasts in love,
But sometimes it hurts instead,"
Sometimes it lasts in love,
But sometimes it hurts instead, yeah,


You know how the time flies,
Only yesterday was the time of our lives,
We were born and raised in a summer haze,
Bound by the surprise of our glory days,


I hate to turn up out of the blue uninvited,
But I couldn't stay away, I couldn't fight it,
I had hoped you'd see my face,
And that you'd be reminded that for me it isn't over,


Never mind, I'll find someone like you,
I wish nothing but the best for you, too,
Don't forget me, I beg,
I remember you said,
"Sometimes it lasts in love,
But sometimes it hurts instead,"


Nothing compares,
No worries or cares,
Regrets and mistakes, they're memories made,
Who would have known how bittersweet this would taste?


Nevermind, I'll find someone like you,
I wish nothing but the best for you,
Don't forget me, I beg,
I remember you said,
"Sometimes it lasts in love,
But sometimes it hurts instead,"


Nevermind, I'll find someone like you,
I wish nothing but the best for you, too,
Don't forget me, I beg,
I remember you said,
"Sometimes it lasts in love,
But sometimes it hurts instead,"
Sometimes it lasts in love,
But sometimes it hurts instead.

interesting ötesi!!

yok abi anlamıyorum ben bu hayatı interesting ötesi gerçekten walla sözün bittiği yer mi diyeyim ne diyeyim yani