7 Kasım 2012 Çarşamba

***

edebiyat konusunda köreldiğimi hissettim bu akşam..eskiden daha güzel yazardım bunu da eski yazdıklarımdan birtanesini bulmamla anladım..

tarih: 19 mayıs 2009 

çocuk olsak yeniden,saklanbaçta sobelendik diye üzülsek sadece...daha iyi saklanamadığımız için olsa keşkelerimiz..mahalledeki arkdaşlarımız sadece oyuna çağırmadığımız için küsse,kırılsa bir şekere yada bir oyuncak bebekle oynamaya izin gönlünü alabilse...kırgınıklarımızı bir ewcilik oyununda unutabilsek..biraz daha oyun oynamak için karnımızın acıkmadgı yalanını annemize söylememiz gibi ufak ve büyütülmücek kadar zararsız olsa söylediğimiz yalanlar....sewebilsek karşılık beklemeden,oyuncak bebeğimizi kaybetmekten korkar gibi korkarak....sewilsek annemizin,babamızın bizi sewdiği gibi mahalledeki en yakın arkadaşımızın karşılıksız we saf sewgisi gibi....hayat çabuk we boş geçmese...aslında gülerken,oynarken içten içe başka şeyler düşünmesek düşünmek zorunda kalmasak....hayatın engebelerine hep göğüs germek zorunda kalmasak,pes edebilsek...yada mola werebilsek istediğimiz zaman......yaptıgımız şeyler için daha dogrusu elimizde olmadan gelişen durumlar için kendimizi affettirsek,affetmeyi öğretebilsek...açıklamalarımızı anlasa en yakınımız....aslında hiçbişeyin göründüğü gibi olmadığını gösterebilsek yada o gücü bulabilsek kendimizde...aramıyoruz sormuyoruz diye unutuldugunu sanmasa uzaktaki ama aslında en yakınımızdakiler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder